0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

ZERDALİ ÇEŞMESİ

 ZERDALİ ÇEŞMESİ KİTABESİ

KİTABE METNİ

Çünki beledin bâ’is-i ihyasına  

Besmeleyle iç suyu ey pâk zât

“Ve minel mâi kulle şey’in hayy” dedi

Sırr-ı Hakk’dan bir senâdır bu nikât

Avn edüp (hasr-ı daire-i ahâli)   yapdılar

Cümle bânîsin(e) Hakk virsin necât

Hakk kabulüyle, müşerref eyleye

Oldı muhtâç fazlına her muhsinât

Heb görenler Rüşdî’yâ târih dedi

Akdı yüsre çeşmeden âb-ı hayât.      1220

 

BUGÜNKÜ DİLLE:

Bu çeşme beldenin ihyası için yapıldı.

Ey su içen temiz insan Besmele’yi unutma!

Allah: “ Her şeye su ile can verildi.” dedi.(1)

Kavranması akıl inceliği gerektiren bu söz Allah’tan yüce bir ışıktır, övgüdür.

(Bu çeşmenin yapılması için halk birleşerek) vakıf(?)her türlü fedakârlığı yaptı

Yaptıranların hepsine Allah şans ve saadetler, kurtuluşlar versin

Allah kabul etsin, şerefler versin

Bu iyiliklerin hepsi Allah’ın fazlına muhtaç.

Hep görenler ey Rüşdî tarih dedi:

“ Bu çeşmeden kolaylıkla âb-ı hayât aktı”       1805/6

 

BULUNDUĞU YER VE ÖZELLİKLERİ

Büyükdağ lı Mahallesi Küçükarık mevkisindedir. Hacıarap Câmisi’ne çıkan ara yol başındadır. Hâlen akar hâldedir. “Çeşme, yuvarlak kemerli, nişlidir. Moloz taşla inşa edilmiştir. Muhtemelen üstü, Küçükarık Çeşmesi’nde olduğu gibi çift yönlü sundurma çatılıydı. Kitabe 57×46 cm boyutlarında, beş satır, on dizelikltir. Süleyman Rüşdî tarafından yazılmıştır. Güneyinde bugün tamamen yıkılmış olan Zerdali Mescidi yer almaktaydı.”(2)                  Metin,  fâ i lâ tün(fe i lâtün) fâ i lâ tün fâ i lün kalıbıyla yazılmış, -at sesleriyle tam uyak uygulanmıştır. 5 satır,  10 mısradır.  “Kitabe korunmalıdır.”(3)

YORUM:

Sayın Özkan’ın deyişiyle çeşmenin hemen güneyinde bir mescit vardı. Zamanla yıkılmış. Yani çeşmenin olduğu yer merkezi bir yerdir; çeşme, aynı zamanda bir yol çatımındadır. Yer seçimi amaçlıdır ve doğrudur.

Kitabede 1. dizede çeşmenin inşa amacı net bir şekilde söylenmiştir. Çeşme, beldenin daha ihya edilmesi, daha mamur olması için yapılmıştır. Kitabe yazarı Süleyman Rüşdî’nin herkesi çeşmeler yapmaya teşvik ettiği zamanda yapılmış bir çeşmedir. Teşvik eden Rüşdî, kitabeyi kendisi yazarak bu hayırlı işe katılmıştır. Kitabe şu dizelerle başlar:

                                 Çünki beledin bâ’is-i ihyâsına

                                 Besmeleyle iç suyu ey pâk zât

Çeşmenin yapılma sebebini kasabanın uyandırılması, canlandırılması gerekçesine dayandırır. “ Hayat” kökünden gelen “İhya” sözcüğü diriltme, canlandırma, uyandırma anlamlarına gelmektedir. Çeşme; çömelerek, saygı duyularak içilen suyun aktığı yerdir. Tek başına suyun kendisi azizdir. Bu çeşme insanları başına toplayacak, komşu komşuyla orada ayaküstü konuşacak, dertleşecek, soracak, anlatacaktır. İç uyanışın başlangıcında gerçekleştirilen abdestin suyu oradan gidecektir.

İhya’dan kasıt aynı zamanda ahlaki uyandırmadır. Nitekim “beledin ihyasına” devam amacıyla 2 yıl sonra çeşmenin hemen karşısına Sertkaya evi altına bir mescid yapılacak(Zerdali Mescidi) onun da kitabesini Süleyman Rüşdî yazacaktır.

Kitabe metni tamamen tasavvufi ifadeler içerir. Allah’ın Hayy vasfı, ab-ı hayat, fazl, Hakk, Besmele, sırr-i hakk gibi kavram ve kelimeler bu düşüncemizi doğrular.

Rüşdî, suyu Besmele çekerek içmemizi, su içmeyi bir ritüel hâline getirmemizi ister. Sonraki satırlarda söyleneceği gibi su Allah’ın can vermedeki en önemli unsurudur. Değerlidir ve önemlidir. Nitekim toplumuzun eskiden suyu içerken oturması, başının üstüne elini koyması hep bundandır. Su bu değerinden ötürü aziz sayılır ve israf edilmez.

Rüşdi’ye göre: “Allah her şeyi sudan yarattı.” esprisi,  Allahtan bütün kullarına yüce bir ışık, nurdur. Kavranması gerekir. Su madden ve manen çok değerli bir varlıktır. Hem toprağın bereketinde hem de ruhumuzun feyzinde en önemli bir varlıktır. Dışın temizliği suyla olur. Abdest suyla olur ve sonrası iç dünyamızın manevi temizliği başlar.

“Cümle bânisine”  derken çeşmeyi bir grubun, ailenin yaptırdığını anlıyoruz. Zira çeşme kitabesinde inşa ettirenin ismi yok. Cümle bânisi ifadesi var. Bir imecenin izleri seziliyor. Çeşmeyi yaptıranların tümü için Allah’ın onlara saadetler, şerefler, şanslar vermesi isteniyor. Hayır işleyenlerin de Allah’tan bu umut içinde oldukları zikrediliyor. Ebced usulüyle tarih düşülüyor.

                               “Akdı yüsre çeşmeden âb-ı hayât.” tarih cümlesinde geçen âb-ı hayat bir semboldür( mazmundur)Gerçek aşkı ifade eder. Mürşid-i kâmilin(şeyhin) insan gönlünü uyandıran, insanın masivadan geçip, ölmeden önce ölmesini sağlayacak sözleri ve eğitimin tümü kastedilir.

Böyle düşündüğümüzde Rüşdî, yapıyı sadece bir maddi varlık olarak görmemekte, durmadan akan suyun devamlılığını, suyun sonsuzluğunu ve akan su ile insanı kâmilleştirmek için kendi sürdürdüğü gayretlerin devamlılığı arasında ilişkiler kurmaktadır, diyebiliriz.

 

————————————————————————————————-

 

1-Enbiyâ Suresi, 30O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?) / Abdullah Parlıyan (21/ENBİYÂ-30: O Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, görmüyorlar mı ki göklerin ve yerin başlangıçta bir bütün olduğunu, sonradan onları bizim ayırdığımızı; yaşayan herşeyi su sayesinde canlı kıldığımızı? Hâlâ inanmayacaklar mı

 

2-M.Kenan Özkan, a.g.e., s.95

3-İm.Kom.Raporu, s.31