Sevgili Site İzleyenlerimiz,
Çoktandır birkaç sözle bile olsa size yazamadım. Aydın’dan Karacasu’ya geldik. Yaylada, bağımızdaki inşaat çalışmaları vesaire derken internet için telefon bağlanması, daha sonra internetin Aydın’dan yeni telefonumuza aktarılması gibi bir çok etken buna sebep oldu.
Velhasıl ayrı kaldık.
Olsun, gönüller bir.
Hepimizi birleştiren bir Karacasu sevgimiz ve özlemimiz var. Karacasu’da geçirilen yıllar ve bu yıllar içinde yüzlerce zaman diliminde beynimize istemsiz yerleşen Karacasu resimleri, Karacasu sesleri, Karacasu insanları.
Zaman ve mekân edeceğini etti ve bizleri kendine bağladı.
Sen ne yapıyorsun derseniz ben bugünlerde Karacasu’nun –bana göre-en güzel yerlerinden birinden, 850 m kadar yükseklikten, Ballıpınar Yaylası’ndan Karacasu’ya bir sevgiliye bakar gibi bakıyorum. Geceleri ışıl ışıl ışıklar içindeki Karacasu’yu, karşı dağlarda bize göz kırpan Palamutçuk’u, Ataeymir’i, Güzelköy’ü, Güzelbeyli’yi, Karacaören’i , Geyre’yi derin bir sessizlik içinde seyretmekten kendimi alamıyorum. Hele sabahları…
Babadağ’ın hemen yanından sabahın erken saatlerinde yüzünü gösteren Güneş’in gülümsemesine, bir güne yeniden başlamanın umuduna şarkılar ekleyen kuşlara ne demeli bilmem ki…
Karacasu Yaylalarında tertemiz bir hava, bazı anlarda insanı ürperten sessizlik insanın ruhunu dinlendiriyor. Ve ben, koca tabiatın kucağında bir zerre gibi olmama karşın bu güzellikleri fark etmenin keyfini çıkarıyorum denilebilir.
Sizler ne yapıyorsunuz? İşleriniz iyi mi? Yaşamı seviyor musunuz? Yaşamın zorlukları bazen sizi yıldırıyor mu?
Yukarıda keyfini çıkarıyorum gibi ifadeler kullansam da kazın ayağı hiç de öyle değil. Tamam tabiat güzel hatta muhteşem. Tamam keyif alıyorum Karacasu’nun bu güzelliği içinde yüzmekten. Ama, inanın bazen aşamadığım zorluklar beni deli ediyor, yoruyor, törpülüyor.
Siyahla beyaz gibi hayat. Kendi zıtlıkları aslında kendi güzelliğinin de yaratıcısı.
Her şeye karşın yaşam güzel.
Zaman ne çabuk geçti bir düşünsenize. Bir aynaya baksanıza. O eski cıvıl cıvıl çocuk musunuz hâlâ?
Durmadan uğraşırken, boğuşurken de kendimize küçük anlar yaratıp yaşamanın keyfine sarılmaya çalışmıyor muyuz?.
Acılar ve keyifler. Zorluklar ve kolaylıklar. Hiç biri diğeri olmadan bir anlam kazanmıyor.
Hepsine eyvallah deyip geçip gidiyoruz işte.
Gelelim sitemize:
Sitemizle ilgili övücü ifadeleriniz için teşekkür ederim. Uyaranlar hatta eleştirenler de oluyor. Onlara da teşekkür ediyorum. “Niçin daha sık güncellemiyorsunuz, niye o fotoğrafta benim dedem varken onun ismini yazmadınız, neden eski fotoğraflardan daha çok koymuyorsunuz…?”gibi uyarılar alıyorum.
Bir açıdan bakarsanız herkes haklı diyorum. Ben de ve beni eleştirenler de. Şu site bir yılda 21000 ziyaretçiye sahipse birileri de biraz destek olmalı değil mi ya.
Bazı izleyenlerimiz ne güzel yapıyorlar: yazı, fotoğraf, şiir gönderiyorlar. Biz de onları hemen yayınlıyoruz. Ne güzel oluyor ve ne güzel de ses getiriyor.
Bundan sonra hepinizden haberler, fotoğraflar, yazılar, şiirler bekliyorummmmmm. Unutmayın bunu.
Hepinizi öpüyor ve kucaklıyorum. 3 Temmuz gecesi Karacasu’daki Karacasu Lisesi mezunları toplantısına sizleri tekrar davet ediyorum.
Saygılarımla.