0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

Küçük Arık Çeşmesi Kitabesi

KİTABE METNİ:

Teâlâ  eyâibâd-ullah / İdeyim ben sizi irşâd

Diyem size hayât-ı âbı / Ana arzu iderekbâd

İmârettir ol ebdâna / Velev katre idersennûş

Ki kuvvettir bu hem câna / Kuvâyıviriristi’dâd

İçübtam’ân(?) olan kullara/ Safâ bulur olur hâl-i hoş

Vefâ  bulmaz mı eyâihvân / Terennümler çalar mu’tâd

Şu bâlâdır buna menba /kemâ’i zemzem innemucûş

Halâvetle uyûn-ı küllî / dellâlveşideristimdât

Sem’î gel söyle tarihi hesabı sin sin düş

Getirdi  Hâcı  Muhammed bu çeşmeyi  bilâimdâd

sene(1198)

 

BULUNDUĞU YER VE ÖZELLİKLERİ:

Büyükdağlı Mahallesi’nde Yayla’ya doğru çıkan yolun en ucunda KüçükarıkCâmisi’nin karşısındadır.

“Tek cepheli,dikdörtgen nişli, çift yönlü ahşap sundurma çatılıdır. Ayna taşı ve kitabesi mermerdir.Kitabeyi Sem’î yazmıştır. On yedi satır, on sekiz mısra olan kitabe 85×64 cm boyutlarındadır. İlk dört satır dörder eşit panodan on altı panoya ayrılmıştır.”(1) Hâlen akar hâldedir.

(1-M.Kenan Özkan, a.g.e.,s.94)

BUGÜNKÜ TÜRKÇEYLE:

Ey yüce Allah’ın kulları ,  sizleriaydınlatayım.Hayat suyunu(bu suyu) herkesin ciğeri arzu eder.Bu su bedenler için bir imarettir. Tamah edilerek(?) bir damla içilse  vücutlara şifa, cana kuvvet verir. Durmadan şarkılar söyleyerek akan bu sudan içen kullar  hoş olup safa bulmaz mı ey can(ihvan) dostları. Zemzem suyu gibi olan bu suyun kaynağı şurada yukarıdadır.Çeşmenin bütün gözlerinden  hoşlukla, kolayca, nazlanarak akan su bir çığırtgan gibi istimdad eder, yardım ister.

Semî gel tarihini söyle, sin sin yaz: “Getirdi Hacı Muhammed bu çeşmeyi bilâ imdâd.”1784

YORUM:

Küçükarık Camisi’ni, Küçükarık Çeşmesi’ni, Zerdali Çeşmesi’ni, Kenan Özkan’a göre Zerdali Çeşmesi yakınında bugün bulunmayan mescidi,(kitabesi var) Hacıarap Camisi’ni ve yine Hacıarap Kahvesi’ni(yıkık) beraber düşünmeden bu bölgedeki eski yaşamı hayal edemeyiz. Yaklaşık 500 metrelik bir daire içindeki bu yapıların bolluğu bugün pek sessiz duran bu mahallin 1780’li yıllarda ve sonraları Karacasu’nun merkez mıntıkası olduğunu düşündürür. Zaten Karşıyaka’daki yapılar kronolojik sıraya konduğunda bu gerçek hemen anlaşılır. Dar alanda çift câmi, çift çeşme ve çok özel bir yerde bulunan bir kahve,  bu kahve yanından geçen ve Narlı’dan gelip küçük bir arık içinde akarak bu mıntıkaya isim olan su, insanların en önemli ihtiyaçlarını giderir.

Bu iki çeşmeden birisine Sem’i, diğerine de Yemezzade Süleyman Rüşdî kitabe yazmıştır. Bu mahalde bulunan Zerdali Çeşmesi kitabesinde çeşmenin yapılması sebebi olarak “beldenin daha yaşanılır, daha güzel hâle getirilmesi” gerekçesi söylenmiştir. Hacıarap Camisi kitabesinde KARACASU ismi geçmekte ve camiyi Karacasu Fütüvvet Miri’nin yaptırdığı belirtilmektedir. Şairler, Mir’ler(beyler-amirler) bu semte özel bir önem vermektedirler.

        Bugün koruma altındaki bu mıntıka gelecek zamanlarda yeniden canlandırılacak olursa bu yaşayışın ve ruhun yeni restorasyonlarda mutlaka göz önünde tutulması gerekir.

Küçükarık Çeşmesi Karacasu’nun kitabe içeriği ile dikkati çeken en önemli çeşmelerinden birisidir. Çeşme bugün bakımsız, çatısı dağınık dursa da kitabesiyle bize dünmüş gibi geçmişi sunmaktadır. Hemen yanında bulunan iplik dövme taşı, çeşme başının sadece su için toplanılan bir merkez olmadığını dokumacıların bu çeşme başında iplik yıkama, dövme gibi işleri yaptıklarını, çeşme başının hayli hareketli olduğunu düşündürmektedir.

Kitabe metninin daha ilk sözcüğü kitabe yorumu yapılırken nasıl davranacağımızın ipucunu verir. Kitabeye “Yüce Allah’ın kulları” diye başlanır. İnanç ve ibadet tutkusu öne çıkarılır. Nitekim suyun Zemzem suyuna benzetilmesi, ihvan kelimesiyle tarikat arkadaşlığının hatırlatılması, imaret kelimesi, âb-ı hayat ifadesi aynı anlayışın devamını sağlayan sözcüklerdir.

“Allah her şeye su ile can verdi” düşüncesi burada da görülür. Su bütün bedenlere gerekir. Bütün bedenlere can, kuvvet verir. Bolca içilmelidir. Zaten su, bu amaçla getirilmiş ve buranın bir imaret yeri olması istenmiştir. Çeşme bütün gün şırıl şırıl akarken sanki şarkı söyler. İnsanın sadece bedenine can vermez ruhunu da dinlendirir, insana bu ses huzur verir. Zemzem suyu nasıl beğenilerek içilirse bu su da mutlaka sevilerek, lezzetle içilecektir. Çeşmeden su bolca akarken aynı zamanda bir tellâl gibi “ bu akışın devamını sağlayın, bu çeşmenin akması için gayret edin” der. Hemen çeşmenin yukarısındaki bir kaynaktan getirilen su için çeşmenin yapımını Hacı Muhammet kimseden yardım almadan gerçekleştirir.

Çeşme kitabesi biraz daha öteye geçilerek sufiyane açıklanırsa: “âb-ı hayat,sözüylesâlikin kalp gözünü açacak, onun ruhunu diriltecek olan  şeyhin öğretilerinin tümü.”  anlayışına bir gönderme var denilebilir.

Aruz kalıbıyla yazılan metinde  –dad sesleriyle zengin uyak kullanılmıştır.

 

Çeşme hâlen akar haldedir.