0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

KARACASU ETNOGRAFYA MÜZESİ

Karacasu, kavimlerin yüzyıllardır gelip geçtiği bir tabii yol üzerindedir. Büyük Menderes Irmağı’nın kıyısından güneye doğru gidilerek Marmaris’e ve Bodrum’a  varılır. Karıncalıdağ ile Babadağ arasındaki Dandalas Vadisi bu geçişe olanak sağlar.

Bu tabii yol sayesindedir ki Etiler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve nihayet günümüz insanları bu coğrafyada hep var oldular.

5000 yıldır yaşamış insanlığın izleri Karacasu coğrafyasının çeşitli yerlerine serpilmiştir. Bunlardan en ünlüsü Afrodisias antik kenti kalıntılarıdır. Sadece Afrodisias mı? Tabii hayır.

Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet Dönemleri’ne ait yüzlerce ize de rastlanır. Mesela Osmanlı çeşmeleri, camileri, hamamları; Cumhuriyet Dönemi yapıları, kitabeleri; üretim araçları, ev araçları, giysiler, halılar, kilimler…  bunlardan bazılarıdır.

“Bizden önceki insanlarımız nasıl yaşamışlar, neleri kullanmışlar, nasıl üretmişler, nasıl düşünmüşler, hissetmişler, bu düşüncelerini duygularını nasıl ifade etmişler?” sorularının cevaplarını bulabilirsek insanlık selinin hangi mecrada aktığını, köklerimizin ne olduğunu, bizden öncekilerin yaşayış biçimleriyle günümüz yaşayışındaki farklılıkları… ayrımsayabiliriz. Böylelikle geçmişle bugün arasındaki kültürel köprüyü kurmuş oluruz.

Müzeler bu tür kültür unsurlarını en iyi koruyan yerlerdir.  Müzelerin birçok çeşidi vardır. Bir kısmı, meselâ  sadece deniz  konusunda materyeller sergilerken bazıları da sadece askerî konudaki materyelleri sergileyebilir. Onun için bu daha özel müzelere biz deniz müzesi, askerî müze…gibi isimler veririz.

Etnoğrafya müzeleri de bir ulusun, bir bölgenin, Karacasu’da olduğu gibi ağırlıklı olarak o kasabanın etnografik malzemelerini sergileyebilir, yaşayış biçimlerini canlandırabilir.

Karacasu Vakfı’nın kurulması ile birlikte Karacasu’daki kültür varlıklarının ne olduğu konusunda araştırmalar yapılmış  bu tür etkinliklerin bazıları  Karacasu Vakfı Dergisi’nde yayınlanmıştır. Yine bu anlayışla Karacasu Belediyesi Tarihî Kentler Birliği’ne girmek konusunda isteklendirilmiştir. Ne mutlu ki zamanın Belediye Başkanı Sayın Emin Mete bu öneriye değer vermiş ve Karacasu Tarihî Kentler Birliği’ne üye olmuştur. Hem Belediyenin hem de bir sivil toplum örgütünün Karacasu kültür varlıkları konusundaki duyarlılıkları fotoğraflama, çevirme, yayınlama, araştırma… çalışmaları şeklinde sürüp giderken Belediyemiz, hem bu düşüncelerle hem de Karacasu halkının yıllardır beyninde olan:  “Afrodisias Müzesi neden Karacasu’da değil?” sorusu çerçevesinde Karacasu özeli için etnografik bir müze kurmaya karar vermiştir.

Müze açma fikrini başlatan Karacasu Belediyesi’nin o zamanki Belediye Başkanı Sayın Emin Mete bu çalışmayı şöyle anlatıyor: “Güzel ilçemizin dört tarafı tarih ve kültür kokmaktadır. Binlerce yerli ve yabancı turist ilçemizden geçerek Afrodisias’a gitmekteydi. Hâlbuki halkımızın turizm pastasından bir kazancı olmalıydı. Tarih ve kültür mirasın korunması ve tanıtılması da çok önemliydi. Kültür ve tarih zenginliği yaşayan ve yaşatan kentlerin insanlığa ve dünyaya da sorumlukları vardı. Çabamız  tarihten bize kalan eşsiz mirası, geçmişin güzelliklerini yaşatarak geleceğimizi güzelleştirmekti. İlçemizde bu kültür ve tarih mirasını sergilemek için bir müzeye ihtiyacımız vardı  . Belediyemizin altında bulunan kaba inşaatı bitmiş kısmın müze olmasını istedik. Bu yeri 07.04.2005 tarih ve 75 nolu kararımız  ile  müze olması için Kültür ve Turizm Bakanlığına  tahsis ettik. Bakanlığımızca kabul gördü. İzmir Röleve Müdürlüğünce proje oluşturuldu. Sayın Bakanımız Atilla KOÇ’un destekleri ile müzemiz 29.06.2007’de ziyarete açıldı.”

Daha sonraları müzede sergilenecek olan ürünlerin Karacasu’yu anlatması istendiği için halka duyurular yapıldı ve müzede sergilenmeye değer otantik malzemeler toplandı. Müzede yerel el sanatları bir dekor içerisinde mankenlerle canlandırıldı. Diğer Müzelerden bazı etnografik materyeller getirildi.

Bugün için müzede Karacasu’dan toplanmış eserlerle birlikte 622 eser sergilenmektedir.

Karacasu Etnografya Müzesi, Karacasu insanının kültür varlıklarının korunması ile ilgili olan bilincinden ve talebinden doğmuştur. Bizzat halkı temsil eden belediyeden, halkı temsil eden sivil toplum örgütlerinden doğan bu istek ve bu sonuç sebebiyle Karacasu Etnografya Müzesi daha anlamlı ve daha değerli hâle gelmiştir.

Müzede sergilenen 10. YIL Anıtı’nın kitabesi, Çarşıyaka Köprüsü’nün 1718 tarihli Labiris Baltalı kitabesi, sinema makinesi, kadın el işleri, tartı aletleri, animasyon odacıkları… İzlenmeye değer.

Bütün bunlar çok güzel bir başlangıçtır. Yapılması gereken daha pek çok işin olduğunu düşünüyoruz. Toplanacak sergilenmeye değer yeni eserlerle müzenin çok daha büyütülmesi gerekir. Karacasu’da, sergilenebilecek daha onlarca kültür varlığı vardır. Meselâ  :

1-      Yemezzade Süleyman Rüşdi’ye ait iki adet yazma divan,

2-      Süleyman Rüşdî’ye ait iki adet şiir ve dinî bilgiler kitabı,

3-      1921 tarihli müftülüğe yazılmış Kurtuluş Savaşı ile ilgili iki adet dilekçe,

4-      1939 tarihinde çekilmiş Karacasu’yu genel olarak gösteren 1 adet fotoğraf,

5-      1939’dan bu yana Karacasu’yu gösteren onlarca fotoğraf,

6-      1939 tarihli büyük boy terzi aynası,

7-      Karacasu’da kullanılmış eski radyolar, gramofonlar

8-      1890-1917 arası Karacasu Şer’i Sicilleri

9-      Mustafa Özer’e ait fetva defteri,

10-  Karacasu’ya ait yazma eserler,

11-  Karacasu mezarlıklarından toplanmış çok özel ve değerli mezartaşları,

gibi sergilenebilir malzemeler ve nihayet Karacasu Vakfı’nda Yemezzade Süleyman Rüşdî’nin Menafı’un Nâs isimli eseri bulunmaktadır.

Sanat değeri taşıyan ve çok kıymetli olan Osmanlı Dönemi mezar taşları yanında Cumhuriyet Dönemi’ne ait iki adet belge niteliğinde mezar taşı Karacasu Mezarlığı’ndadır.

Bu eserlerin sayısını yapılacak çalışmalarla çoğaltmak mümkündür.

Otantik eserlerin sergilenmesinde bugünkü Etnoğrafya Müzesi’nin yetmeyeceğini düşündüğümüz için Belediye’ye ait olan Kültür Evi’nde etnografik çalışmalara devam edilmeli bu ev içinde ayrı bir bölüm de KENT ARŞİVİ olarak düzenlenmelidir, diye düşünüyoruz.

Kent Arşivi kurulması konusunda çok önceleri talepte bulunduğumuz şimdiki Belediye Başkanımız Mustafa Büyükyapıcı’nın bu konularda gayretlerini sürdüreceğinden eminiz. Etnografya Müzesi Bakanlığa ait bir kurum olduğu için yerel yönetimlerin bu müzelerde sergileme konularına karışmadıkları düşüncesiyle KÜLTÜR EVİ’nde Karacasulular olarak yoğun çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyoruz.

Karacasu’nun özünden doğan etnografik varlıkları koruma bilinci,  akacak yeni mecralar bulmalıdırBelediye başkanları, belediye meclisleri bunun önünü daha güçlü etkinliklerle açmalı, sivil toplum örgütlerimiz de bu çalışmaları desteklemelidir.

Karacasu Etnoğrafya Müzesi bir başlangıçtır. Bir fidandır.

Karacasu’da bu müzenin açılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla.