BİR İMECE ÖYKÜSÜ

                İsa Bey’in tarihçi de olması hele hele eski yazıyı okuyabilmesi; meşgul olduğu arşiv çalışmaları dikkatimi çekti. İlk başta “Yemezzâde’nin eserlerinde beraber çalışırız” diye düşünsem de onun Osmanlı Arşivlerinde Karacasu’ya dair çalışmalar yaptığını öğrenmemle birlikte :“Tamam, tam da ilgi duyduğum şeyler deyip ‘İsa Hocam devam devam’ diye onu teşvik ettim. Hatta o kadar ileri gittim ki: ”Sen bu çalışmaları bitir ben de bu çalışmaların basımını gerçekleştireceğim” dedim, söz verdim.

                 Kitabın öyküsü böyle başladı. Bir söz veriş ve arşivlerde sürdürülen onca çalışmalar…

                 Birkaç yıl sonra, bir gece, İsa Bey beni telefonla aradı ve “ Üstadım, çalışmalarım bitti” dedi. Benim de ne demem gerektiğini herhâlde tahmin etmişsinizdir. Evet, ben de geçmişte verdiğim sözü hatırladım.  Tahmin ettiğiniz gibi: “İsa Bey bize de kitabı bastırmak düşüyor. Dosyayı gönder, bastıralım” dedim.

                 Matbaadan basım maliyetini öğrendim. 6.7oo TL kadar tutuyordu.

                 Bu parayı nasıl bulacağımı düşünürken aklıma bir çözüm geldi. “Facebook’ta bir kampanya başlatmayı” düşündüm. Öyle de yaptım. Kitabın muhtemel maliyetini yazdım ve: “Yardımlarınızı bekliyorum.” dedim.

                 Japonya’dan, İsviçre’den, Amerika’dan, Almanya’dan ve yurdumuzun çeşitli yerlerinden 26 kişi -süresi içinde- bu kampanyaya katıldı. Hepsine matbaanın iban numarasını verdik ve o hesaba para yatırmalarını istedik.

                  Bu tam bir imece idi ve Karacasu geleneğinde bu soylu davranış eski zamanlardan beri vardı.

                  Şimdi yazacaklarımı yazmalı mıydım bilmiyorum. Kampanyaya katılan bir arkadaşımız aynen şunları söyledi: “Yıllardır memleketim için bir şey yapabilir miydim diye kendimi hep sorguluyordum. Karacasu için bir şey yapamamanın üzüntüsünü yaşıyordum. Size teşekkür ederim, bu üzüntümü hafiflettiniz biraz” diyordu. Bir başka kardeşimiz vefat eden annesinin isminin yazılmasını istiyordu. Bir başka kardeşimiz İsviçre’den telefon ediyor: “Aman ha ben de katılacağım” diye ısrar ediyordu. Amerika’da okuyan bir kardeşimiz de: “Yetmezse ben tamamlarım” diyordu. Japonya’dan bir yardımı bize ulaştırmak için bir başka kardeşimiz onca zahmete katlanıyordu. Bir kardeşimiz: “Karacasu için bir şey yapmamız gerekmiyor mu? Kitap basıldıktan sonra da dağıtımını ben yapabilirim” diyordu. Tabii her zamanki gibi Atilla Alpbaz hocamız “Yetmeyeni yetiririm. Merak etmeyin” deyip bize kol kanat oluyordu.

                  İnanın bu kadar teşvik ve güven beni, çok hem de çokkk duygulandırdı. Şükürler olsun ki birbirimize güveniyorduk. Şükürler olsun ki bana da güveniyordunuz. Bu güven 73 yaşlarına gelmiş bir insana verilebilecek en güzel armağandı. Yılların örselenmelerini iyileştiren bir şifa kaynağıydı.                                 Herkese her zaman saygılar diyorum, herkese her zaman özlemlerimle diyorum. Sizleri seviyorum, sayıyorum, diyorum.  Bu saygım ve sevgim o insan küçük de olsa fark etmiyor. Yeter ki onun davranışı büyük olsun, bu bana yetiyor.İnanın haksız değilim.

                    BİZ KARACASULUYUZ. İnsan eğitimine, aile terbiyesine çok önem veren küçük fakat özlü, anlamlı, değerli bir coğrafyanın, adı Karacasu olan bir vakıflar kasabasının insanlarıyız.

                   Artık yeni bir imece şekli bulduk. Bundan sonra Karacasu kültür varlıklarına katkı anlamında küçük katkılarla yeni yeni kitaplar basacağız. Kasabamız, dolayısıyla ülkemiz için yeni imecelerde buluşacağız. İŞE YARAYACAĞIZ.

                    Kitapla ilgili maliyet ve katkı payları listesi fatura ile birlikte sonra Facebook’ta yayınlanacaktır.

                     Kitap teknik bir çalışmadır. Araştırmacılara kaynak niteliğindedir. 15 ve 16 Yüzyıl  Karacasu yerleşim yerleri, vakıfları…hk bilgi vermektedir. 408 sayfa ve orta boydur.

                     26 kişinin adreslerine kitapları gönderilecektir.Kitabı temin etmek isteyenler yazarı olan İsa Özbilen Bey’den(isaozbilen@gmail.com)isteyebilirler.

Hepinize  saygılarımı, sevgilerimi, özlemlerimi sunarım. Tekrar tekrar teşekkür ederim.