BİLİNÇSİZ KULLANILAN BİLGİSAYARLAR Bilgisayar uygarlığın en önemli buluşlarından biri .İnsanlığa sunduğu kolaylıklar sayılmayacak kadar çok Yaşamımızda onunla karşılaşmadığımız veya başında olmadığımız an yok.Bilgisayarsız yaşam sürdürülemeyecek âdeta!Elektrikli ev aletlerinde,otomobillerde,televizyonlarda,fotoğraf makinelerinde…bile bilgisayar üniteleri var.Çağımıza Bilgi Çağı demek yerine Bilgi ve Bilgisayar Çağı demek daha doğru olacak herhâlde Ancak bilgisayarın bu kadar çok olumlu özellikleri yanında kullanılış amaç ve araçlarının farklılığı sebebiyle bireylere ve topluma zarar verdiği özellikleri de var.Bu zararların boyutlarının ne kadar yaygın olabileceğini anlatan kitaplar çıkmaya başladı.Televizyonlarda bu konuda programlar düzenleniyor.Gün olmuyor ki gazetelerde bu zararlarla ilgili haberler çıkmasın.Meselâ 19 Şubat tarihli Hürriyet gazetesinden aldığımız şu haberlere bakınız: “A.D. ile B. Lise yıllarında birbirlerine âşık oldular.A. ekonomi,Ş.ise halkla ilişkiler okudu.Aşkları bitmedi.Nihayet evlendiler.Ancak yüksek eğitimli,yabancı dil bilen ve kariyer planları yapan genç kadın iş bulamadı.Bu arada genç adam bilgisayar oyunlarına fena takılmıştı.Eve adım atar atmaz bilgisayarın başına oturuyor,oyuna dalıyordu.Saatlerce hiç konuşmuyordu.Kendisini bilgisayara o kadar kaptırıyordu ki yemeğini bile bilgisayar başında yiyordu.Ş. ise bütün gün eşinin dönmesini beklerken ilginin kendisine değil bilgisayara yöneldiğini görüp çılgına dönüyordu.Kocasıyla iletişim kurmak için diğer odadan mesaj çekmeyi bile denemişti.”Ama olmadı ve evlilikleri bilgisayar yüzünden bitti. “D.K. ile B. üniversite mezunuydular.B. mühendis kocasının işi nedeniyle ülke ülke dolaştı.Türkiye’ye döndüklerinde kocası bilgisayar oyunlarına daha fazla ilgi göstermeye başladı.Eve gelir gelmez,çoğu kere ‘Merhaba’ bile demeden ilk hedefi bilgisayar masası oluyordu.Kocası, kendini oyunlara saatlerce kaptırıyordu.Kadın bilgisayarı kıskanır olmuştu.Birbirleriyle konuşamaz oldular.Yedi yıllık evliklerini tek celsede bitirdiler.” Uygarlık mucizesi bilgisayarlar eşlerin,çocuklarla ana babaların,okul ile öğrencilerin arasına kalın ve yüksek duvarlar çekiyordu.Bireyi göz alıcı,şaşırtıcı ışıltılarla sürüp giden dipsiz bir kuyuya çekiyordu.Meselâ;O Game,World Of Warcraft,Star Wars Galaxies(En Empire Divided),Line Age (The Chaotic Chronicle),The Conquerors gibi oyunlar bu ışıltı oyunlarından bazılarıydı Peki bilgisayar oyunlarının konuları nelerdi ve insanlar üzerinde ne gibi etkileri olabilirdi? Oyunlardan birinde galaxi savaşları yapılıyordu.Bilgisayarda oyun oynayan kişi,kendisi bu savaş içinde stratejiler oluşturabiliyor,evrende etkisini arttıran bir imparator hâline bürünebiliyordu.Bir diğer oyunda ise bilgisayarda oyun oynayan kişi, kendine büyücülerin,perilerin,elf’lerin fantastik dünyasından bakıyordu.Oyunun sunduğu beş ırktan birini seçip kendine yeni bir karakter seçiyordu.Bu karakterin gücüne ve becerilerine göre hareket ediyordu.Gerçek dünyada bulamadığı her şeyi sanal bir dünyada,bilgisayar camının içinde arıyordu. Küçüklerden yetişkinlere kadar milyonlarca insan ister internet kafelerde, ister evlerde olsun bireysel ve gruplar halinde sanki afyonlanıyorlardı.Bu bakımdan bilgisayar oyunlarını çağımızın morfini saysak doğru olur mu?Bakın konunun uzmanı Klinik Psikolog Sayın Şeniz Pamuk ne diyor? “Bilgisayar oyunları teknolojik gelişmenin getirdiği bir olanak.Gerçeklik duygusu gelişmiş;okulunu,işini,insanlarla ilişkilerini sürdürebilen bireyler için hayatın getirdiği zorluklardan kısa süreli bir kaçış,belki bir beyin jimnastiği.Ancak aşırıya kaçtığında kişinin içinde yaşadığı koşulları doğru değerlendirmesini engelliyor.Sorumluluklardan uzaklaştırıyor,gerçekçi olmayan çözüm yolları bulmaya itiyorsa,bu oyunlar üzerinde ciddî olarak düşünmek gerekir.Belki çok abartılı gelebiir;ama yeni oyunlar bazı kişiler için oyun olmanın çok ötesinde!İnsanlar oyunları değil,oyunlar insanları kontrol ediyor.BİR ÇEŞİT UYUŞTURUCU! Kişinin yaşamının büyük bölümünü kapladığını ,ondan başka bir şey düşünmediğini, sadece onunla meşgul olmak istediğini düşünecek olursanız bir tür bağımlılıktan pek farkı olmadığı anlarsınız.Bağımlılık noktasında bu sorunu yaşayan çocukların ve büyüklerin yaşamında bilgisayar daha fazla yer almaya başlıyor.Seçtikleri arkadaşlarla konuştukları tek konu da genellikle bilgisayar oluyor.Yeni çıkan oyunlar,internet kafeye gidip birbirine bağlı bilgisayar oyunları oynamak gibi…Yani sosyallik de sadece bunun üstüne kuruluyor. Klinik Psikolog Sayın Ayşegül Kalem ise: “Bilgisayar oyunlarında karşınızda bir insan yok.İletişimde bulunmak,konuşmak,paylaşmak gerekmiyor.Kişi bilgisayar oyunlarından sıkıldı mı,rekabetten yoruldu mu bilgisayarın tuşuna basarak o oyunu hayatından çıkarabiliyor.Oyun, kişi istediği sürece var.Hem rekabeti yaşıyor hem de gerçek hayatta olamadığı rolleri oynuyor o kişi.Bazen Futbolcu Ronaldo,Otomobil Yarışçısı Schumacher oluyor.Bu,insanlara cazip geliyor.”diyor. Uzmanların görüşleri işte böyle.Bilgisayarlarla,play stationlarla bilinçsizce oynanan bilgisayar oyunları ;asosyal,hayalci,afyoncu misali bağımlı insanlar oluşturuyor.Nitekim: “Dünyada milyonlarca kişi tarafından oynanan Mmorpg’ler oyuncusuna alternatif bir dünya sunuyor.Oyuncular başka bir boyutta bambaşka kimlik kazanıyorlar.Yirmi dört saat sürdüğü için belli bir sonu yok.Ne kadar çok zaman alıyorsa oyunda o kadar başarılı olunuluyor.Bu yüzden Mmorpg’ler insanların sosyal yaşamını öldürüp bağımlılık yaptığı ,tüm gün ve gece bilgisayar başından kalkmadan oyundaki karakteri yöneten,hayattan kopuk insanlar yarattığı için iki yıldır tartışılıyor.” “Japonya’da sadece akşam yemeğinde odasından ,ayda bir CD almak için evden çıkan yüz binlerce insan var.””Amerika’da yüz kişiden kırkı bu oyunları bırakamıyor.””Çin Hükümeti bilgisayar başında geçirilen süreyi üç saatle kısıtlıyor.”Ve bizden bir örnek:”İstanbul Erkek Lisesi’nde aynı bilgisayar oyununu oynayan öğrencilerin dersteyken, içlerinden birini oyundaki gezegeni kullanmak üzere bilgisayar başında nöbetçi bıraktıkları”söyleniyor. Bunları okudukça tedirgin olduğunuzu, ülkemiz ve dünya insanlarının ruhsal hastalıklar tehlikesiyle ne kadar çok karşı karşıya olduğunu fark ettiğinizi hisseder gibi oluyorum.Durun bakalım;çetleşmeler,istediğiniz zaman girilen siteler ne olacak? Ben de bir eğitimci, bir veli ,bir insan olarak tedirgin oluyorum.Öyle olduğu için de bazı bilgileri ve haberleri sizinle paylaşmak istedim.Sabah vakti işinize giderken bilgisayar oyunlarını oynamak için okula gitmeyip o dükkânın açılmasını bekleyen öğrencileri siz de görmüşsünüzdür mutlaka.Ben bir ara sizin okulunuz yok mu,diye sorgulamıştım onları.Ne fayda!Yaygın bir bilinçlenme ve iyi bir örgütlenme gerek, bilgisayarın doğru kullanılması konusunda.Çünkü bütün insanlık bu yanlış kullanımın faturasını çoktan ödemeye başladı bile.Yazımı, yaşadığım bir olayla sonlamak istiyorum: Bir internet kafenin önünde bir anne oğlunun fotoğrafını internet kafenin sahibine ağlayarak gösteriyordu ve haykırıyordu: -Bu resimdeki benim oğlum.Ne olur,buraya gelirse onu içeriye almayın.Size yalvarıyorum,onu içeri almayın. | |