0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

0542 597 01 45

kuruuzum1947@hotmail.com

Bayramınız Kutlu Olsun

Bayramınız Kutlu olsun. Yeni Ramazan Bayramlarına kavuşmamız dileklerimle www. Uzumunkurusu. com okuyucularına, dostlarına, takipçilerine tabii ki Karacasu’yu seven, özleyen herkese saygılar sunuyorum.
Sizlere uzun bir bayram yazısı yazmak yerine aşağıdaki iki fotoğrafı sunmak istedim sadece.
Yanan ateş, tencerede pişen mısırlar ve ateş israf olmasın deyip pişirmek istediğimiz patlıcanlar ve biberler…
Kışın, Aydın’da iken Karacasulu olup da Karacasu’dan ayrılmış arkadaşlarımıza: “Yazın sizi Karacasu’ya bekleriz, olmazsa bayramda bekleriz.”  dediğimizde onlar da şakayla karışık: “Patlıcan kebabı var değil mi?” derlerdi.
Patlıcan ve biberin Karacasulunun yaşamındaki vaz geçirmezliğine vurgu yaparlardı. Ben de onlara muzipçe: “ Patlıcan kebabını  sofraya hemen sürersiniz demek istiyorsanız, bakın buna lâf ettirmem.” derdim.
Patlıcanı, biberi ve soğanı yumuşacık pişirip domatesle çat çat doğradık mı ve de içine bir miktar keçi yağını attık mı patlıcan kebabı oluverirdi. Ben de her yiyişimde: “ Boşuna sana kebap dememişler.”  diyerek gerçek kebap zevkiyle bizim Karacasuluların vaz geçemediği patlıcan kebabını yemeye devam ederdim.
Fotoğrafa baktığımızda kent yaşamında artık çocuklarımızın görmediği bir görüntü ve yaşam biçimi var. Şimdikiler ateş dendiğinde MANGAL anlıyorlar çoklukla. Ama bizim bahçe ateşimizi, sacayağı üzerine konmuş tencereyi ve altında yanan ateşin çıkardığı isli havayı bilmiyorlar.
Sizin evinizde küçükler varsa ve bu yaşam biçimini bilmiyorlarsa siz de bu manzarayı çocukluğunuzda nasıl yaşadığınızı, patlıcanları, biberleri nasıl pişirdiğinizi ve de çalakaşık patlıcan kebabını ne kadar iştahla yediğinizi ballandıra ballandıra anlatın. Biber pişirmesi, patlıcan kömbesi, keyifle yanan ateş ve is kokulu hava Karacasu’nun geçmişinden bir sayfa sunsun hepimize.
Bayramlarda, sadece evlerde yapılan pekmez tatlılı saraylıları da anlatmayı unutmayın ha. Biliyorsanız DOMDOM HELVASInı da anlatın.(Pekmezli, un helvası)
Akşamın 19.24’ü şimdi. Kahvederesi’ndeki yayla evimdeyim. Bayramın sesi aşağıdaki kahvelerden ve yanımızdaki koşulardan evimize kadar geliyor. El öpmeler, hâl hatır sormalar devam ediyor.
Biraz önce çektiğim yayla manzarasını da sizi için çektim. Belki büyüterek evinizin bir yerlerine veya bilgisayarınızda masaüstüne koyabilirsiniz.
Bizlerden uzaklarda olan bütün dostlarımızın bayramlarını tekrar kutluyorum.